Hayvancılıkda para kazanma? Sıkca karşılaştığımız cevabınıda net olarak veremediğimiz bir soru. Ülkemizde çiğ süt fiyatlarındaki dengesizlik , dolar kurunun artması, girdi maliyetlerinin kontrolsüz ve acımasız bir şekilde zamların gelmesi, bu sorunun cevabını zorlaştırıyor.Hayvancılığa başlamak isteyipde kararsız kalanlara nasıl kazanılırdan önce,  nasıl zarar etmeyeceğini bir kaç, cümle ile söyleyebilirim. Hayvancılığa hiç  başlamayarak. Biliyorum çiftlik hayallerinizi yıkmış olabilirim ama gerçekler bunlar.Konumununuz ve işininiz nedir bilemiyorum? ama bir üretici sadece hayvan bakımı yapmıyor. Üretici bir şirket Ceo'su ve onun altındaki tüm departmanların yaptığı işlerin aynısını yapıyor. Neden böyle bir örnek verdim. Çoban yada hayvan bakan insanların sosyal hayatımızda bazı insanlarca küçümsendiklerin'den ötürü. Altını gelin beraber dolduralım.

 

 

Bir şirket kurulmadan yapılması gereken belirli işleyişler vardır. Üreteceği ürünün pazar payı araştırırlır. Yıllar içindeki negatif ve pozitif ve risk raporları çıkarılır. Nihai ürünün lojistiğinden  tutunda, son kullanıcıya gitmesine kadar her şey planlanır ve fabrika kurulur. Ozaman üreticimizi bir şirket patronu gibi düşünebiliriz. Hayvan almadan önce iyi bir araştırma yapmalı. Gelin hayvancılık yapmak isteyenler için  İNEK LTD şirketi  adı altında bir, fabrika kuralım. Hayvancılık sadece süt inekciliği ile sınırlandıramayız. Bazı üreticilerimiz besi veya kurban hayvancılığı ile uğraşıyor. Bazılarımız ise buzağı yada damızlık gebe düve üreterek yaşamlarını sürdürüyor.

 

 

1- İlk yapmamız gereken nihai ürünümüzü nasıl değerlendireceğiz.

 

    a- Çig sütümüzü fabrikaya satarak.

 

    b- Mandıra kurarak peynir, yağ gibi sür ürünlerine cevirerek tüketiciye ulaştırmak.

 

    c-  Satış ağımızı kurup sütümüzü parekende olarak dağıtımını yapmak.

 

Bulunduğumuz bölgedeki süt alımı yapan firmaları öğrenerek başlayabiliriz. Kırılgan bir sektörde olduğumuz için süt firmaların'ın fazla olduğu bölgeler,  az olan bölgelere göre daha  avantajlıdır.  Firmaların geçmişleri iyi araştırılmalı, ticari sicili bozuk olan firmalardan uzak durulmalı. Firmaların az olduğu bölgelerde, avantajınız gittikçe azalacaktır. Mandıra yada parekende satış ağı kurarak, avantajlı duruma geçebilirsiniz. Küçük üreticinin, mandıra kurması zor olabilir. Mutfaklarını belirli saatlerde mandıraya  çevirerek, yöresel lezzetleri üretip kurdukları satış ağı ile ürünlerini satabilirler.

 

2- Ahırımızı nasıl ve nereye  kurmalıyız,  nelere  dikkat etmeliyiz.

 

    a- Süt firmalarının kolay ulaşabileceği, bir güzergah olmalı.

 

    b- Çevresel ve iklimsel faktörlerden etkilenmeyecek barınak tipi olmalı.

 

    c- Hayvan, insan refahını üst seviyede olacak şekilde tasarlanmalı.

 

   d-  Kaba ve kesif yeme kolay ulasabileceginiz yerler olmalı.

 

Ahırımızı  elimizden geldikçe süt firmalarının  yakının da, bir yere kurmak bizim avantajımıza olacakdır. Kendinizi bir süt firması satın alımcısı yerine koyunuz. İki üretici sütünü satmak istiyor. İlk üretici 10 kilometrelik bir mesafede hergün 1 ton süt vermeyi tahadüt ediyor.İkinci üreticimizde 50 kilo metrelik bir mesafede 1.5 ton süt vermek için anlaşmak istiyor. Eğer siz bir süt firmasının satın alıcısı olsanız ilk kiminle anlaşırdınız. Ülkemizde akaryakıt ve enerji fiyatları yüksek olduğundan,  süt firmaları yakın yerleri tercih ediyor. Mesafe uzadıkca süt fiyatlarını düşürerek alım yapıyorlar. Ahırımızı çevresel ve iklimsel faktörleri değerlendirerek kurmamız gerekir. Hem zaman, hem maliyet bakımından zarar etmeyiz. Örnek vermek gerekirse ege bölgesinde hayvancılık yapacaksak açık  barınak tipi yapabiliriz. Doğu anadoluda bir kapalı bir barınak tipi seçmeliyiz. Ahırların içinde hayvanlar kalsada, 24 saat boyunca ortak kullandığımız yaşam alanıdır. Hayvanların ve kendinizi konforunu düşünerek içini tasarlamalısınız. Her iki canlıda bir birini rahatsız etmeden faliyetlerini sürdürmelidir. Doğru ahır içi ekipmanla iş gücünüzü azaltırsınız ve hayvanlarınızı daha iyi gözlemlersiniz. Kaba ve kesif yemi ister satın alarak, isterse kendinizi üreterek olsada ahırınıza yakın bir yer olmalı. İşletmenize ne kadar uzak olursa maliyetiniz artacakdır. Eğer yem ham maddelerini zamanında temin etmez iseniz işletmeniz zarar edecekdir. İşletmelerin ayakda kalabilmeleri için sezonunda kaba ve kesif yem maddelerini temin etmelidir.

 

4- Hayvancılıkda zormudur ve eğitim şartmıdır.

 

    a- Hayvancılık işden çok yaşam biçimidir bunu kabul etmelisiniz.

 

    b- Egitim her işde oldugu gibi şarttır.

    

Her işin kendine göre zorlukları ve kolaylıkları vardır. Hayvancılık  günün  24 saati işden çok bir yaşam biçimidir. Köye yerleşip kafanızı dinlemek istesenizde, ülkemizdeki belirsiz tarım politikaları yüzünden huzur bulmanız zordur. Bedenen ve ruhen yorulsanızda, bir buzağın'ın doğum sevinci bu yorgunluğunuzu size unutturacakdır. Hayvancılığa başlamadan önce tarım il müdürlüklerinin yada Halk eğitim merkezlerindeki  eğitim kurslarına katılmanız faydalı olacakdır. İşinde uzmanlaşmış yetiştirici yada hocaların kitap ve görsel yayınlardan faydalanarak destek alabilirsiniz. Özelikle koruyucu hekimliği anlayıp kavramalısın.Hayvan hastalıklarının geneli beslenme ile alakalıdır. Bu konuda araştırma yapmış hocaların kitap ve makalelerinden faydalabilirsiniz.

 

Bir işletmenin bir şirketden farkı varmıdır ?

 

Şehir hayatından sıkılmış köye dönerek huzurlu yaşamak ve birazda para kazanmak istesenizde üretici köylü olmak çok zor. Düşünsenize  önce cebinizde para vererek bir işletme kurarak patron olacaksınız. Kaba ve kesif yem temin  etmek istediğinizde bir satın alımcısı. Sütünüzü satmak istediğinizde pazarlamacı. Ahıra her girdiğinizde işci, yıl içinde kar zarar hesabı yapan bir muhasebeci. Brokratik işlemleri takip eden bir memur. Sizce bir üreticinin şirket Ceo ile altındaki departmanların arasında ne fark var. İster büyük işletme isterse küçük bir işletme olsun  hepsi aynı işleyiş ile çalışır. Çobanın oyuyla benim oyum birmi diyenler bir daha düşünmelerini tavsiye ederim.