Ülkemizdeki yanlış tarım politikalarından ötürü üretici zor durumda kaldı. Üreticiyi temsil eden birliklerde üreticinin cektiği sıkıntıyı görmezden gelince. Eger bana faydası yok ise  birlige neden aidat ödeyeyim kapatılsın demeye başladılar.Gelişmiş tarım ülkelerinde birlikler ve kooparatifler çok önemli pozisyonları var. Üretici'nin sorunlarını dile getiren, gerekdiğinde ürünlerini pazarlayan kurumlardır. Üretici dertlerini genelikle bu kurumların üzerinden bakanlığa duyurtur. 

 

 

Ülkemizde birliklerin durumu nedir. Adları ünvanları var, kendileri yoktur. Eger bu kanıya nasıl vardın diyen varsa, birebir  yaşadım tecrübe ettim. Bloguma yeni gelenler beni tanımayanlar için 25 ekim organizsayonu anlatayım. Yakup konan kardeşimizin bakanlığa gitmek istemesi başlıyan bir serüvendir. Ankara  tarım bakanlığının önünde hakkımızı arıyacaktık bunun için et ve süt üreticileri platformundaki arkadaşlarımla  valilik izni için başvurduk. Bu durumu duyan birlik başkanları bir anda grupda mantar gibi bitti ve yanımızda olmak yerine karşımızda oldular. O gün anladım bir kaç birlik başkanı  hariç bunların üretici için bir şey yapmıyacaklarını.

 

Bizim birlik başkanları ekseriyetle dernekleri gezerler, tarım bakanlığının toplantılarına katılırlar. Yurt dışı gezileri düzenler kendileri söyler kendileri dinler. Belki beni yada bu sektörü bilmeyenler iftira atıyorsun diyebilirler ama atmadığımı ispat edebilirim.

Bir damızlık birliğinin asli görevi genetiktir. Kayıt tutmak, üreticiyi iyi ve doğru ırkları beslemesini  sağlamak ve ülkeni dışa bağlı sığır varlığını azaltma ve bitirmek. Ülkemizin genetik potansiyelini  arttırmak yeni işletmelere kaliteli damızlık düve talebini karşılamak için yıllardır dışardan ithal düve getiriyoruz ve hala getirmeye devam ediyoruz. Karşılaya biliyormuyuz tabiki hayır. Çig sütün para etmediği için o kaliteli damızlıkları kesiyoruz.

Peki burda damızlık birliğnin asli görevi nedir ?  Bu kaliteli damızlıkları kestirmemek ve cözüm aramak ama malesef böyle cözüm üretmeyi bırakın üreteni doğruyu söyleyenide vatan haini ilan ediyorlar. Burda birde  kırmızı et birliği var bu inekleri keserek kırmızı et açığı olacagı gün gibi aşikarkan oda ses etmiyor. Süt birligi zaten evlere şenlik. Hayvancılık tek sorunu bumu hayır. Birlikden çok uzak olan bu oluşumlar kendilerini ticari kurumlar gibi sanıyorlar . Süt firmalarının baskılarına boyun eğerek yem satanmı ararsın yoksa  hayvan ithal edenmi saymakla bitmez. Ama üreticiye faydası varmı yok.

 

 

Yakında zamanda tarım bakanlığında bir brokratda bana ifade ettiği aynen şuydu. Devlet kurdu ama bizde bu kurumların şuanki işleyinden memnun degiliz. Neden kapatmıyor yada işleyişini değiştirmiyorsunuz diye sordugumda ise  doyurucu bir cevap söylemedi. Anlayacağınız körler sağılar birbirini ağırlar.Birlikler doğru yönetildiginde üreticinin faydasınadır. Öncelikle mevzuat degişmeli daha sivil olmalı. Birlik başkanları şeçimleri daha şeffaf olmalı seçim  belirlenen tarihde  en az 6 ay önce belirlenmeli ve başkan adayları üyelere ulaşmalı. Bir başkan en fazla 2 dönem  başkanlık yapmalı. Birlik elde etti kazanç  birlik üyelerinin yararına işlerde harcanmalı. Her ay üretici toplantısı olarak birlik üyeleri  yapılan faliyetleri duyurmalı.