Yöresel ürünler ambalaja girdikce tadı,kokusu ve ruhundan uzaklaşıyor
Yöresel ürünler ambalaja girdikce, tadı, reyhası kayboluyor. Özelikle ülkemiz peynir cenneti olan bir ülke. Bu değerlerimizi kaybetmek yerine, onları korumak lazım. Onları korumanın tek bir yolu var köylünün ambalajsız ürününede değer vermek yok saymamak lazım. Bugun tarım bakanı'nın tagşiş yapan firmalar hakkındaki yazısını okudum. Sayın bakan özelikle ambalajlı ürünlerin sağlıklı olduğunu ifade ediyor. Ambalajlı ürünler sağlıklı ise sizin denetleyipde ifşa ettiginiz ambalajlı ürünler sağlıklımı oluyor. Bende hijyenden temizlikden yanayım ama ambalajlı ürünler sağlıklı, köylü ayşe teyzenin sağlıksız demesi açıkcası köylü pis demektir . Entüsdürüyel ürünler son 30 yılda fazlaştı, peki ondan önce Fatma ablanın sagdığı sütde ne vardı. Biz sizin tabirinizle sokak sütüyle büyüdük. Bende ari çiftlikler çogalsın isterim, ama Recep dayıdan süt alma tercihinide bana bırakılmasını istiyorum.
Ürünler ambalaja girdikce lezzetini ve dokusunu kaybediyorlar.
Teknoloji geliştikce bazı işler kolaylaşıyor ürünler endüstürüyel oluyor. Örneğin süt bir tanka dolup ordan belirli aşamalardan geçerek tüketiciye sunuluyor ve orjinal tadından uzaklaşıyor. Ürünü 10 yıl önce tüketen tad farkını ayırsada bugunki gencler bu tadın orjinal bir tad olduğunu sanıyorlar. Memleketimin meşhur peyniri olan Erzincan tulum peyniride bu evrim sürecini yaşıyor. Örnek verirsek civar illerde yaşayan belli insanlar erzincanın otlaklarında faydalanırken yaşamlarınıda burda sürdürmeye başladılar. Bu insanlar tulum peyniri yapmayı ögrenselerde kültürünü ögrenemediler.
Para hırsı bakanın dedigi gibi amlajdırdı plastik bir kabın içinde peyniri fermende ettiler. Karları daha artsın diye peynirin icine %30 cökelik kattlılar haddinden fazla tuz ve beyaz olsun diyede nişasta ve soframıza sağlık lı bir ürünmüş gibi sunuluyor. Peki tadı tulum peyniri gibimi ilk defa yersen sana göre öyle olabilir. Ama yaşı 40 ila 70 yaş üzeri olan bilir. O yüzden Erzincanda kemah ilçesinde yapılan tulum peynirinin fiyatı ve tadı farklı. Cünkü sanayi mayası kullanmıyor şirdan yapılan bir maya ile sütü mayalıyorlar, inek sütü kullanmıyorlar ve en önemlisi kuzu yada oglak derise basarak muhafaza ediyorlar ve buda onları ünlü peynirinide lezzetli kılıyor.
Tarım bakanı ne kadar ambalajlı üründe desede önemli olan insan faktörü eğer insan para için herşeyi yapmayı göze almışsa ambalajlı yada ambalajsız fark etmez yapar. Ambalaja giren her yöresel ürün tadında reyhasında kokusundan uzaklaşıyor. Bugun yedigimiz Erzurum kaşarının tadını hiç bir ambalajlı üründen alamazsınız. Ezine has ezine peyniri yiyoruz desekde. Ezinenin hayvan varlığı türkiyeyi doyuracak kadar yok buda demek oluyorki biz cakma ambalajlı ezine peyniri yiyoruz. Belkide yöresel ezine peynirinin tadını bile bilmiyoruz.
Tarım bakanlığı bu uygulamalarını yanlış buluyorum, özelikle yöresel lezzetler ve bunların ustaları yok oluyor. Tarım bakanlığı nasıl hayvan ithal edecegini düşünecegine köydeki insanlara süt ürünler hakkında bilgi versin hijyen koşuları nasıl oluşturulur bunları göstersin.Yoksa köyde kalan 60 yaşındaki , hikmet amcada gençler gibi şehire kaçacak.